Thursday, February 7, 2008

Collateral

Ve Los Angeles belediye otobuslerinin birinde bir adam olusu bulurlar. Saclar kircil, sakal kirli. Gravatsiz beyaz gomlegi bi yakismis, bi yakismis. Gri takim elbiseli.

Vincent bu.

Koltuga cokmus, one kivrilip kalmis. Uyuyor sanki. Magrur. Zinde.

Bir ceset.

Kursunlanan insanlar karna, cigere vizz diye giren metalin hiziyla yikilir, ancak Vincent, kursunlari yeyince ihh bile demeden, vurulmusluguna, eline bulanan kanlara bir $a$kin bakar, vurusma silahini sahneden cekilme jestiyle yere birakip koltuga coker, infazcisi karsisina gelip oturdugunda bir iki mirildanir, basi one duser. Bir daha kalkmaz.

Bir profesyonel. Asker. Insansevmez bir tetikci.

Ne yazik! Gece boyu kolladigi, defalarca hayatini kurtardigi, hatta hastanede anasini cicekle ziyarete bile gittigi yolda$i, mecburcu yardakcisi, temiz ve titiz taksi soforu Max’in elinden olur mafia tetikcisinin sonu.

Nerden bilsin Max.

Hem, defalarca sokuldugu cendereden cikmaya yeltendi. Bosuna. Vincent dokuz canli sapik misali yakasindan tuttugu gibi gece boyunca suren infazlarin girdabina firlativerdi Max’i.

Vincent’in davranislarini belirleyen tek olcu eline verilen i$tir. Bir kere olum hukmu cikmissa birinin hakkinda, onunu ardini sorgulamaz. Milimetrik hasasiyetle iki gogse, bir alna, kursunlari cakar.

Isini icra ediyorken, Max kadar titizdir.

Max’in taksisi cicek gibi bakimlidir, hizmeti kusursuz ve dakiktir. Koca metropolde gunun hangi saati bir mahalden otekine ne zaman varilcagini iddia kesinliginde bilir. $a$maz. Musterileriyle varirsin-varamazsin seklindeki dakikalik iddialari kazanir. Yoksa, ta$ima ucretsiz.

Dan-dan, iki gogse, dan, bir alina.

Azrail. Vincent.

Max bir gece boyunca olum melegiyle dolasir. Hukumlulerin kacinilmaz sonlarinin hazirlanisini ve getirili$ini seyreder. Bir-iki-uc-dort.

Los Angeles’in sokaklarinda vah$i hayvanlar dola$ir. Araba farlarinda isil isil yanan gozlerini dikerler uzerinize.

Bakakalirsiniz.

Sonra, usul usul seker giderler.

Sehir koca bir hayvanat bahcesi.

Vincent, ilahi acimasizlikla bakar insana. Su koca galakside, bir toz parcasinin ustunde kivil kivil kivranan $u bocekler, biz, nedir.

Olum durdurulamamaktadir artik. Infaz her yerden dagitilmaktadir.

Kurbanlar hakkinda Vincent’in elindeki tek bilgi bir bilgisayar icindeki kimlik ve adres bilgileridir. Deri canta icinde tasir. Max, bir ara –hasta annesini ziyaret ettiklerinde Vincent’in muhabbete kaptirmasini firsat bilip- olum fermanlari elektronlara yazili mazlumlarin hayatini kurtarirmiyim diye, cantayi kaptigi gibi seyirdip tup-gecit kopruden otoyola atar. Canta icindekilerle birlikte unufak olur gider.

Soker mi. Olum durdurulabilir mi.

Sokmez.

Vincent, Max’i kendi yerine gecirip, kurbanlara dair bilgiyi bir daha edinir.

Max’i gormelisiniz.

Infaz bilgilerinin yedegini edinecegi vah$i insan ormani mafya kovanina sanki Vincent’miscesine girer ve cikar.

Vincent’miscisine degil, Max, Vincent olur. Polisler, FBI, mafya Vincent diye Max’i gorurler ortalikta.

Vincent hic varoldu muydu?

Max, Vincent’e yardakcilik, taniklik yapiyor iken, bir de onun yerine gecmesi Vincent’in varligi hakkinda kuskular ilham eder.

Kim bu Vincent?

Hep edepli, iyiliksever melekler, cinlerle –iyi sihhatte olsunlar- dolasmamiz, gezmemiz tembihlenmisti bize. Peki bu tukenisin, bu pisligin, bu gunahlarin faturasi kime kesilecek. Şu amansiz profesyonel olum melegi degil mi herseyin sorumlusu.

Max, Vincent’i pekala da dilemiş olabilir. Vincent, bir dilek.

Hem, hayal gucu kuvvetlidir. Gunes siperliginin ardinda Maldiv adalarindan bakir ve dingin bir ada guzelligine kacar gun boyunca direksiyon sallarken. Musterilerin dir-diri, kucuk hesaplar, adaletsizlik, adi can sikintisi: indir siperligi, ucuz bir posta karti uzerine cennet basili. Kac.

Herkesi milimi milimine nalliyorken Vincent’in Max’a dokunmamasi ne istir.

Hem, bi de hayatini nasil car cur ettigi, nasil su kokmus taksinin icinde curuyup kaldigi filan gibi azarlarla Max’i kucuk dusurmeyi hic ihmal etmiyorken.

Tartaklar, yakasina yakisip umugunu sikar, ama cinslik bu ya, kollar Max’i bi yandan. Max, Vincent’in itip kakalamasiyla, attigi $amarlarla, futursuzlugu, kulak ceken zalim abi tavirlariyla cileden bi cikar, pir cikar.

Vincent’in elinden, taksisini son gaz carptirip takla attiraraktan kurtulur. Ah hayatta insan komplekslerinden, ruhsal safralarindan da boyle kurtulabilse. Ne gezer.

Boyle cerrahi incelikte ba$ belasini savmalar ancak filmlerde olur.

Max’in taksisi bir rahimse eger, Max girtlagini sikan Vincent ikizinden ananin karnini patlatarak ayrilabildi. Hayret, burnu bile kanamadi.

Oysa biz boceklerin cigerini portletmeye bir bakiş yetiyor.

Vincent. Ubermensch. Hayvan.

Soguk. Delikanli. Anac.

Zalim. Koksuz. Abi.

Max hakladi sonunda Vincent’i. Aynen bi Western vurusmasi sonucunda. Belediye tramvayinda, Max sahanliktan ates ediyor, Vincent icerden. Arada camli kapinin aynasi uzerine akisleri vuruyor. Cam yansiyan siluetleri hiza alip, sikiyorlar kursunlari.

Son hic de Şekspiryen degil. Şekspir yuh cekiyor.

Nasil oluyorsa Max ölmüyor.


-Hulusi Cinar

No comments: